çözemediğim bakışlar kentinde bir düş sokağı sakiniydim ben !

çözemediğim bakışlar kentinde bir düş sokağı sakiniydim ben !

• • •

27 Kasım 2009 Cuma

çık çocuk dışarı bugün senin günün. etrafına bak bir nasılda gülümsüyor güneş pencerene kalk hadi çocuk bugün senin günün.gez dolaş ak gecelere. metalcisin ya hani kafa salla kus bağır karış tüm kötülüklrere at içindeki nefreti çocuk ama ağlama bu kez gül, eğlen karışıcak kimse olmasın sana bugün. erosuna muhtaç bedenine daha fazla acı çektirme.
çık çocuk dışarı bugün güzel bir gün . bugün doğdun sen ve istanbul yeniden doğuşunu kutluyor bugün tüm sevinciyle.hatalar yap afedilmesi kolay olan. farklı bedenler tanı kendine.ruh bil hadi başka bedenleri sevdiğini san bu gece ! farklı ol güçlü kıl kendini.benim olmaa da başkasının ol. için kabul etmesin benliğimi.öyle sevil ki sevdiğin gibi onu ! adını söylemek istemiyorum! işte onu !.. Sen sevil aşık olsunlar sana tapsınlar. beni boşver iyiyim böyle . sen mutlu ol orjinal adam .. bende mutluyum. uzaklardaki ruhumla ..
hadi çık dışarı çocuk bugün senin günün .bugün doğduğun benim ise birkez daha sensiz öldüğüm gün..
BİR SES VER !

ufak bir ses uzaktan belirdi.
'' iyi bayramlar nur .. '' delirtti beni bu msj ..Ve tüm olaylar bayramlardan nefret ediyorum biliyor musun? insan seslerinden tanımadğın yüzlerin sana gülümsemesi.saçmalıklar bayram telaşı.yok misafirlikmiş.yoğun kalabalık. eski bayramları özledim dedemin bana verdiği şekerleri özledim..dedemin saçlarını taramayı
elini öpmeyi özledim dede ellerini ! yüzünü görmeyi yıllardır göremediğim. sen başkaydın hep.hep özeldin.kimse sen değildi olamazdıda.ben seni özledim dede! beni savunmanı annem kızdığında.beni sevmeni özledim,saçlarımı okşamanı.seni o iğrenç toprağın altında görmeye dayanamıyorum anlıyomusun! sen orayı haketmedin! biz sensizliği haketmedik.biz küçüktük. sana öyle ihtiyacımz vardı ki. anlatamam hele de buğra . oseni hiç görmedi dede o kadar isterdik ki görmeni.gözleri,saçları,elleri aynı sen. Sana öyle ihtiyacımız var ki anlatamam. boşluğun asla dolmadı yıllardır.
dedim ya sen hep başkaydın.dede resimlerine bakamıyorum inan .sensiz kaçıncı bayram bu sayamadığım. saymak istemediğim kaçıncı bayram. onlar hak etti ölmeyi sen değil.!

SENİ ÖYLE ÖZLEDİM Kİ..

yoktun yine ..

25 Kasım 2009 Çarşamba

bedenim ruhumu taşıyamıyor artık.eridi ruhum uğrunda.gördüm bugun sözlerin hiçbir anlamı yokmuş fark ettim.öyle baktı ki..gurur olmasa geçer karşına hıçkıra hıçkıra ağlardım ama bu ilk değil ilk gidiş değildi bu bedenim alıştı artık terk edişlere.
sende mi be ????? sende mi ! .. bu defa unutmak gerçekten çok güç.bakamadım sana sen sinirlendin belki ama inan böyle olması gerekti içimde anlam veremediğim öyle sert isyanlar var ki..sustum,içime attım.içime atmaktan delirmek üzereyim! artık bir ses ver diye yalvarıcağım nerdeyse.ama sen o değerini kaybettirdin.keşke yine sessiz kalsaydın da bu duruma gelmeseydik. sadece gözlerin konuşsaydı benimle eskisi gibi.ben öyle heyecanlansaydım da böylesine acı çekmeseydim. ruhum ağlama sil gözyaşlarını.ben öldün sandım ama sen benden de güçlüymüşsün anladım.olsun ben yine severim seni tüm zorluklarınla.tüm benliğimle.ilk değildi bu başıma gelenler.2.kez eridi ruhum ayaklar altında.parçalandı. sevmek zordu sevmek çok zordu peki sevilmek ?! ikiside eşitmiydi.sevilseydim,severdim.ama seviyorum işte ötesi yok.ölüm bekletme beni daha fazla. halim gerçekten harap oldu.ızdırap dolu son 2 yıl..beni benden yeteri kadar çaldı.suskunluğum,sessizliğim işte bu yüzden bende istemem mi eski ben olmayı ?! ama elimde değil. yutkunamıyorum bile kelimelerin ardından. insanlar çok itici geliyor farklı yüzler tanımak istemiyorum. esmermiş sarışınmış umrumda değil kimse! adını söyleyemediğim ama çok çok ruhumu uğruna bağışlayacak kadar çok sevdiğim 3 kişi ! benliğimde benim olan 3 kişi. ben ölmeden öldürmeyin kendinizi..dayanamayacağım tek şey..öyle özlediki kalbim ve ruhum .! yanımda kal ne olur.. sen! sana diyorum!nokta koydum en güzel günlerime sayenizde .
RAHAT OLSUN HERKES !

23 Kasım 2009 Pazartesi

hayat devam ediyo..ve ben her sabah uyandığımda susuyorum ölüme.kalkıyorum sıcak yatağımdan soğukça. bileklerime bakıyorum ve sonra aynaya,ağlaya ağlaya..biri bak der bak gözlerime ne görüyorsun? herşei dedim ama yalan söylemişim kayboluşlardan başka hçbirşey yoktu gözlerinde olmadı da zaten.ben gidiyorum adımlarımın götürdüğü yere.kahpe dünyanız size kalsın.bak 19 sene geçti.hergünüm eşit birbiriyle.soğuktan buz kesti kalbim.hiçbir aşk hiçbir ruh ısıtamıyor bedenimi..
gölgem beni yalnız bırakmayan tek şey. ben ölümü özledim anne.ayrılığın bir diken gibi saplandı ruhuma.kimse çıkartamaz o dikeni.kimse koparamaz içimdeki seni.bir ben bilirim bendeki seni.birde beni gökyüzünden izleyen yüce tanrım!belki birgün çıkarsın karşıma geldim dersin.. ''Ben geldim! '' o zaman ben kanlar içinde olucağım.
kan revan içinde bütün kahbeliklerden uzak..Ölüm ne garip şey anne?..Gülmek neydi nasıl gülerdim birine burda öğrenebilirim belki.bu sahipsiz ceset sana aitti.bu intihar değildi bu bir cinayetti.sen intihar etti dedin.beş para etmez gururunu yine yellere serdin.yalanlarınla yatıştırdın insanları.burnumda tütüyor kan kokuları.yakında çürür cesetim.kurudu artık burda düşlerim.soğudu bedenim.bedenim değildi belki ama ruhum sana emanet sahip çık ona. gözlerimin altındaki morluklara elveda.beni çirkin gösteren aynaya,birde vişne çürüğü kutum. sende çok özel eşyalarım var.bu arada gerçekten ölürsem mezarım siyah olsun.bide tüm kötülere söyleyin bari orda uğraşmasınlar benimle.Ruhum intikam için herzaman peşinizde fırsat kollayacaktır emin olun.ellerimde yakanız bu sefer.Ben uzaktayım,sizler çok yakında !

18 Kasım 2009 Çarşamba

sana anlatıcak çok şey oldu..etrafımdakilerin anlamını anlayamadığım ve anlam veremediğim bakışları artık umrum da bile değil! ben yine de mücadele ediyorum seviyorum insanları en azından sevmeye çalışıyorum,elimden geldiğince.evet biri var.
değer veren ve değer verdiğim biri.ama var yani en azından sözleri var.bir ruhu var.
yaşamaya değer.bugün sisli istanbul..ne güneş doğar. ne yağmur yağar.ne güneş açar ne yıldızlar kayar..hiçbirşey olmaz o bulanıktan başka..bana kızarlar '' aşkı bulmak için neden bu kadar acele ediyosun ? ''neden mi ?
hayat beklediğimden de kısa artık benim için.ve ben yaklaşık 1 yıldır bi boşluğa düştüm.o boşlukta ilgisiz,karaktersiz,ruhsuz,çiftkarakterli insanlarla karşılaştım..
ama hep sevdim sandım.en önemlisi de sevilmeden, sevildiğimi düşündüm.insanları sevdim sandım ama kimse o değildi.Belkide olamazdı.hiçbir göz onun baktığı gibi bakmadı.onun sevdiği gibi sevmedi.onun karıştığı gibi karışmadı.ama ben hep öyle olsun istedim.tapayım ona tek o olsun istedim.ama olmadı kimse kaldıramadı bazı şeyleri.yemedi mi demeliyim ?! ve şimdi biri daha var.severim onu ruhu var.ilgisi var kıskançlığı var.hayalleri var en önemlisi.hayallerimiz var.tanrıçam der. biterim..herşeyin ilki güzeldir inan buda güzeldi..mesafeler umrum olmamalı evet olmamalı ! hiçç..!bazı şeylerin yaşanmasına engel değildi bu ..öyle sevimli yaramazlıklarımız oldu ki kısaydı belki ama güzeldi.yaşanan herşey güzeldi ve ben yaşadığım hiçbirşeyden pişman değilim.joker,darrell,cobain hepsinden birşeyler kattım kendime..Ve şimdi yepyeni bir hayatım var.yepyeni bir ben.. 23,59 o bu saatten nefret eder bende.her sn. daha çok büyüdüğümü söyler ki ben zannetmem.ruhunu feda eder. sahip olduğum en değerli kişisin der.bedenlerimiz ayrı olsa da ruhlarımız hep bir der.herşeyinle beni tamamlıyorsun der.biri beni böyle sevebilir mi gerçekten hala inanamıyorum . sevilen kişi ben olabilir miyim.? uzun bir aradan sonra..belki sade bir söz ama inan kalp atışlarımı değiştirecek kadar güzeldi.hayatta her cümle birçok şeyi anlatmaya yeterli bence.farklı bedenlerde farklı beden başka ruhlarda birbaşka ruh. ve kalbin içinde bir başka kalp daha.hayatın gerçekleri boş bir kahkaha ..insanın en büyük değeridir psikolojik değer.anlatmak istedğim düşünceye daha uygun bir biçim oluşturamıyorum.Ve tanrıya sonsuz şükür. yarattığı ve yaratacak olduğu tüm yaratık ve insanlar için..Ve bu tatlı çocuğu bana bağışladığı için.beyin..kalp..ruh.. hissederse.. sevebilirim !..
Schizophrenia..
kalp beyin ruh ..
schizophrenia..[L ! ]
ölüyorum ölüyorum ölüyorum
böyle bişi olamaz !
iyiki tanıdım ya ! iyki
teomanın 20si dğm günüydü !
o artık 42 yaşnda !
1967den bugüne
taparım !
'' Ben hastayım .. ''
yüxek doz ilaçlı !
zuhazuhahzuhaz !
kafalar bi dünya
....
!!!!
bu hayat hiç bize göre değildi.pazartesi doktora gittim.losiram die bi ilaç verdi.ilaç beynimle birlikte bütün bedenimi uyuşturdu 2 gün ölü gibi yattığım için annem ilacı attı.başka bi doktor arıyoruz.. beynimden birçok şeyi sildi ilaç. keşke bazı şeyleride silebilseydi.neyse bugün kullanmadım ilaç yok çnki. etkisi hala sürmekte sanırım 2 gün kaldı geçmesine ..bugün güzeldi kouföre gittik adnanlara ..
adnan başkadır ya .. çok severim onu ben severim annem sever teyzem de teyzem alıcakmış adnanı :) ay ne güldük :P bide adnanın yakın arkadaşı mehmetle tanıştık bugün daha önce adnan dolayısıyla resmini görmüştüm. oda çok iyi biri sürekli kızarıyo yanakları hehe :) 1den 5,30 a kadar koufördeydik. oraya gidince öyle oluyo zaman öyle çabuk geçiyo ki anlatamam. evet biz bi aileyiz.birde..schizoprenia . allahım acil şifalar ver ona nolur.. o çok iyi biri hemde çok ! herşey düzelsin artık biran önce . nefes almaya halim kalmadı artık ve biliyorum benim gibi birçok acı çeken insan var .. hepimize yardım et..

15 Kasım 2009 Pazar

ne zaman birşeyler yolunda gitmeye başlar ? ya da sen ne zaman konuşursun birşeyler.böyle suskun kalma gerçekten çok bunalıyorum.. ne bir ışık ne bir haber var senden..gittikçe canımı sıkan herşey çoğalıyo.sanırım anneme hiçbir zaman olmadığım kadar ihtiyacım var. yine bana güzel masallar anlatsan anne. yalan da olsa mutlu olsak.ya da keşke tüm bu yaşananlar masal olsa. kabusla yaşamaktan bıktım artık.biri beni uyandırsın artık.dünyanın mutlu devam edeceğine kandırsın biri beni bu yalan sonsuza kadar sürsün böyle.tanıdığım sahte insanlar yüzünden aşka olan inancımı kaybettim.karşıma hep maskeli kişiler çıktı. ama iyiki arkadaşlarım var.. beni hayata bağlayanlar..özlem duyduklarım..!
- bir gözlerin vardı ki .. geceden de karanlık !
aklıma düştü yine.. Lanet olası gözlerin..
seni seviyorum
seni çok seviyorum
seni ölesiye seviyorum ...
meleklerin kıskanıcağı kadar çok ...

12 Kasım 2009 Perşembe

kalem sercan da

Doğum günümdü biliyomusun...
Beni sevdiğini söyleyen herkeze;
Lanet olsun!!
Yalan söylüyolar..
Doğum günümdü biiyomusun...
18.......
18 tane 8760 saat ırzıma geçti hayat
Gebeyim hayattan..
Doğum günümdü biliyomusun...
Evet yoktun sen ama öyleydi işte, ben doğmuştum
Aşklar bitmişti..
Birileri gitmişti..
Ve ben doğdum.
Ölenler oldu,
Ağlayanlar oldu
Ve ben buna rağmen doğdum.
Doğum günümdü biliyomusun...
Ve sen yoktun...
Mesafeler vadı aramızda, aşamayacağımız duvarlar
İmkansız deildi belki ama ona yakındı varlığın.
Acı çekmek belkide kaderimizde vardı.
Doğum günümdü biliyormusun....
Ve ben sana dokunamadım.....




"Sevda gibi kanımda can verirken elimde
Pençe gibi düşümde uy değil uyku değil
Uy değil uyku değil
Bir gül biter içimde
Gecenin tam üçünde -fikret kızılok-"
gitmelerdi canımı acıtan..terketmeler..gitmek zorunda kalma ihtimaliydi.gitmek istemeden. tüm sorularımın cevabını gözlerinde bulduğum adam ! soyun bütün yalnızlığını ak bedenime.bizi sus ve bizi konuş.hisettiğin herşey biz olmalı!
sus diyorum çünkü susarakta yaşayabiliriz bizi tıpkı hayat gibi.nefesim senin devrelerinden geçmiştir benim..seni susamışımdır bir tek!sadece senin sevdiğin şarkıları haykır bana ! (pantera l'm broken mı demeliyim ? herneyse..)sadece senin bildğin notaları hisettir ruhuma.ve o şahane parmaklarının gitarına dokunduğu anları..iki sevdiğim ses.. bir elektro sesi birde sevdiğim adamın sesi ruhuma işleyen. hiç dinlemedim sesini ama hisettim.bana ''nur '' deyişinden.öyle andı ki o
bir daha yaşamak için elimden ne gelirse yapardım.Ama artık değil..Ben senin bana verdiğin değere karşı hisettğim inancı kaybettim.kaybettirdin mi demeliyim ? ..
keşke hiç tanımasaydım..ya da tanısaydım da sadece adı olsaydı tanışmak.elinde olsa keşke dilimin bütün cümleleri yine sana hitap etse.Kalbimin kırıklığını düzeltmek için birşeyler yapsan.ama sen bunları hisettiğimi bilme yine de. zorluk çekiyorum anlatmakta bazı şeyleri. zamanla hayata merhaba diyicektik seninle.ben zamanı unuttum.ama sen başka zamanların peşindesin..benim adımı düşün biraz da olsa bende yaşa ! bende hissedeyim seni.o kadar kızıyorum ki bulunduğum hayata öznesini yitirmiş o kadar çok kurulucak cümle var ki.. kızgınlıktı biraz ,nefrette oldu isteksizin,sevgide vardı içimde küçük kaldı büyüyemedi yokluğun sayesinde yeşertemedin.!ama yine de ölme benden önce ruhum .. orjinal adam..sana son !
NoRaNuR !

'' Kanasa da yalnızlığım sanadır nefes alışım ! '' ...
söndü ışıklar.benim gibi gece bekçileri müzik dinler.hayal kurar gelmeyen sevgili başrolü oynar.ben çaresizce beklerim.Ruhum dans ederken gözlerim ağlar.umut eder kapı çalar.kavga çıkar müzik sesi.kapı kapanır.Aldırmam açarım ardından yumruk sesleri.umursamam ben duymam.kulaklığı takarım.aynaya bakarım göz kırparım.saçlarımla oynarım.saçlar yere dökülür.sabah olur annem gelir.''odayı süpür!''küfür edilir, isteksizdir.oda süpürülür.pc açılır.face,msn,org derken akşam olur.ertesigün dayanamam atarım kendimi.süslenir,boyanır evden çıkılır.sahilde bi tur atılır..buğrama giderim karşılıklı bu-bu deriz ! bunaltırım onu içim rahat eder .eve gelirim sonra gece olur.uyumak ölüm olur yatakla boğuşurum! yorganı çekerim korkudan boğulurum.uyurum gece uyanırsam korkarım.uyanırım gölgemden korkarım ! sonra yastığa giderim yastık uyut beni.uyuyana kadar yok maymunlar yok kurbağalar,kargalar,böcekler derken çıldırırım.ortak msj atar uyuyomusun :D kontör yok,kriz var lanet olası her ota boka indirim olur kontöre yok !anlayacağın buyum işte .. hayata bu kadar isteksiz biri..bomboş bir defter verilir eline.önce sevinirsin ben doldurucam diye.sen doldurana kadar senaryo yazılır bile .sonrasını yazmaya bile gerek yok zaten ÖLÜM ANI(+18) VE BEN HALİME GÜLERİM ! (:
söndü ışıklar.benim gibi gece bekçileri müzik dinler.hayal kurar gelmeyen sevgili başrolü oynar.ben çaresizce beklerim.Ruhum dans ederken gözlerim ağlar.umut eder kapı çalar.kavga çıkar müzik sesi.kapı kapanır.Aldırmam açarım ardından yumruk sesleri.umursamam ben duymam.kulaklığı takarım.aynaya bakarım göz kırparım.saçlarımla oynarım.saçlar yere dökülür.sabah olur annem gelir.''odayı süpür!''küfür edilir, isteksizdir.oda süpürülür.pc açılır.face,msn,org derken akşam olur.ertesigün dayanamam atarım kendimi.süslenir,boyanır evden çıkılır.sahilde bi tur atılır..buğrama giderim karşılıklı bu-bu deriz ! bunaltırım onu içim rahat eder .eve gelirim sonra gece olur.uyumak ölüm olur yatakla boğuşurum! yorganı çekerim korkudan boğulurum.uyurum gece uyanırsam korkarım.uyanırım gölgemden korkarım ! sonra yastığa giderim yastık uyut beni.uyuyana kadar yok maymunlar yok kurbağalar,kargalar,böcekler derken çıldırırım.ortak msj atar uyuyomusun :D kontör yok,kriz var lanet olası her ota boka indirim olur kontöre yok !anlayacağın buyum işte .. hayata bu kadar isteksiz biri..bomboş bir defter verilir eline.önce sevinirsin ben doldurucam diye.sen doldurana kadar senaryo yazılır bile .sonrasını yazmaya bile gerek yok zaten ÖLÜM ANI(+18) VE BEN HALİME GÜLERİM ! (:
seni hep kötüledim ya istanbul ! sen hiç ağlama olur mu , dayanamıyorum.senden çok şey aldım ben.öğrettiklerini uyguladım belki kaybettim ama hep mücadele ettim.yenildim.düştüm belki ama hep kalkmayı bildim.sen ne olur ağlama dayanamam ..
sevdiklerimi sen bağışladın bana! kaybettiklerimi sen yok ettin. sen hem nefret ettğim hem de çok sevdiğim birisin istanbul ! beni benden aldın yok ettin. nefessiz kaldım.ama sevmekten vazgeçmedim bazı şeyleri..etmiycem de merak etme ! ama sende anla artık.Ben sana yanlış yapmadım ve lütfen sende yapma yeteri kadar yara aldım sayenizde.yeteri kadar kaybettim sevdiklerimi.benden çok şey istediler istanbul..çok şey beklediler benden.. yapamadım! yapamazdım! hep kaçtılar..ben kovaladım..koşmaktan yoruldum .. sonucunda seni bulmak varsa yine koşarım .. hiç durmadan usanmasan ama bir ses ver..gelicem de bana! ya da olumsuz birşey söyle uğrunda çürütmek istemiyorum daha fazla bedenimi ! yüzüm gülerdi bakma..ama içim hep kan ağlardı..şuan bunları yazrkende ağladım! ağlarım ! tutamadım kendimi..böylesi gerçekten daha iyi.çok daha iyi!gittiğin günü hatırlarım! farklı bedenleri gözüme soktuğunu..işte bu deyişlerini ! lanet olası o cahil düşüncelerindi beni bu hale sokan ! senden nefret etmem gerekirken hergeçen gün sana daha çok bağlanmaktan korkuyorum! kendimi çekiyorum senden gücüm yettğince..Ne yapsak boş!bir fırtına çıksa alıp götürse beni birçok şeyden uzak kalsam,tek kalsam da değerini bilsem şu gereksiz bedenimin.sana bakamayan gözlerimi paramparça etsem ellerimle ! bu gücü bulabilsem kendimde.bazı kelimeler gerçekten kifayetsiz kalırmış,bazı şeylerin yanında.söyle bana ruhum! çok acıttı seni çok kanattı..ona sevmediğini söyle,söyle çıkmasın karşına bir daha . ben daha fazla konuşmak istemiyorum ! gücünde dışında bu sefer cümle kurmak .. :,(

11 Kasım 2009 Çarşamba

JKR ** NoRa 04-09

Bir varoluş hikayesidir hayat . sigaranın ilk nefesi kadar tatlı, zifiri kadar can alıcıdır ! (+++++)
sessizliğim..suskunluğum..sevdiklerim..sevmediklerim..uğruna öldüklerim..verdiğim değerde ve alınan değerde üzüldüğüm..acı çektiklerim..nefes alışlar..terketmeler..aldatmalar..seviyesizleşmeler..yalandan yere sevmeler..argo konuşmalar.. ve dibine s*çılan bir hayat ! beynimi kemiren bir çok soru işareti..
sevilenlerin kayboluşları .. bedende hissedilen müzikler.. ruhuna hitap edilen şarkılar..nefretler..öfkeler..fahişeler..kimse görmedi mi ? kimse duymadı mı bunları ? sen neden sessiz kaldın bu kadar joker ! ? hayatla hala iç içesin .. hiç mi canını yakan olmadı .. bilirsin seni en iyi ben tanırım ! beni de sen .. hep mi suskunsun ! hayır bu geçmiş olmamalı .. geçmiş bu kadar sessiz,bu kadar öfkeli bir geçmiş bu kadar nefret dolu olmamalı .. sen hak etmedin hçbirşeyi sen mutlu olamazsın ! sadece ben sensiz kalmadım .. beyninde ki bütün düşüncelere nokta koyuldu ardından . ben üzülmedim ayrılığına .. öldürdün beni sen .. tükendim ..
herkes sana benzerdi.. herkes sendi.. senin taklitçin.. yürüyüşünü,o aksi bakışların bile taklit edilirdi ! sen kimdin ? ben seni nasıl tanımıştım.. defolup gittiğin gün beynimde sana ait ne varsa yok ettim. gitmene izin verdim sustum ama nefret ettim senden.öldürmek istedim o an.ama ben kendimi öldürmüşüm meğer.. aşifte bi şehirdi istanbul ..7sinde neyse 70inde de oydu ! çıkaramadı seni rahminden yuttu istanbul..
çünkü yok etmeliydi seni ki birdaha çıkmamalıydın karşıma. kmse bana joker dememeliydi.hiç kimse !! bugün 12yi vurunca saat 4sene olucak seni tanımama ! keşke dememek için zor tutuyorum kendimi.ben sana beddua etmedim ! anlaşılan o ki sendin o kuyumu kazan..halime bak çamura bulanmış çaresizce bi el uzatmasını bekliyorum birinin. Gitmek kaybetmektir..! giden sendin peki ben neden kaybettim.??
ruhumdun ! ruhsuz bıraktın ...

10 Kasım 2009 Salı

kalem sercan da


Hiç birşey olmasın...
Yokluk?.. Valık?
Donsun.. Dursun...
Donuk donuk durağanlaşsın kalplerimiz, durağan durağan dursun zaman denilen saçmalık potansiyeli.
Gözümdeki yaş dursun yanağımda.
O sussun bişey demesin artık.
Aşk kalsın gittii yerde. Artık her neresiyse orası -bilmek bile istemiorum-
İnsan denen tipler başkalaşsın karakterlerinde, yok olsunlar, kül olsunlar...
Beni temize çeksin kalem tutan ellerin.. Kırılmasın tahta uçlu bıçaklarım. Ete girsin, morarsın eklemlerim.
Kimse sözünü etmesin tüm osözlerin, adı bile geçmesin geçmişliklerimin.
Kendini paralasın yokluğum.
Yokluk?..Varlık?
Bir yara daha almasın kızıla boyanmış lavralarım.
Öyle pis öyle pıhtılaşmış biyer olsunki kalbim, sakın kimse girmeye kalkmasın.

- Varlık yoktur nora! Ben aslında yokum, yok ben diye bişey. Senin kafanda kurduun bi kaçış kapısıyım, muhabbete bi ortak... Ben sadece unutulan dostların yansımasıyım. Eski bi hayalet...-

8 Kasım 2009 Pazar

bambino'mmmm
bugün içimdeki bütün pisliği kustum abi .d
kardeşimle barıştımmm :)))
öyle keyfim yerinde ki sorma
herşey çok daha güzel olucak ve biliyorum ki
bu benim elimde
yeni bir ben yarattım kendime bugün
pozitif düşüncelerim ve ben .
nihaha .D
anamm bizim grubu çok özledimmm !!!
kuzuların sessizliği !
hayaliniz hep gözler önünde
hepinizi çookk seviyorumm ..!
bide sevgili ortağım :) saygı değer sercan
dergide çalışıyo .. güzel yazılarını benimle paylaşıyo
burdan çok teşekkür ediyorum ona ..
hepinizi çookk seviyorumm
yarın görüşürüz . ;))
aşKa antipati duymak ...
birini seviyorum öfkeli ..
öyle biri ki dünyası bütün olumsuzluklarla kurulu .
ama seviyorum ! bence herkesten farklıydı o
gözleri,saçları olsun ama farklıydı ..
ya da benim paranoyalarım :/
öyle birisini seviyorum ki
alçak düşünceleriyle isteksiz iç içe olduğum
ve öyle biri ki ;
hayatımı ellerine bir oyuncak gibi bağışlayablrdm
istemedi !
konuşurdu saatlerce ..
susmak bilmezdi ..
hayal bildği sahte masalları vardı
bana anlatırdı..
benimle birlikte oda inanırdı .
yalandı !
ama aptal bi oyuncaktı oynadığı .
ruhsuz,cansız ve bir okadar sahte !
bunuda es geçtim sevmeye devam ..
kısa bir süre içinde deli gibi aşık olmaya az kaldı
diyecektim ki ;
bize ayrılan sürenin sonuna geldik !
izledğim yoldasın !
herzaman gördğüm !
ömrümün sonuna kadar görücek olduğum !
sahte sevgilim ..... !
yorgundu düşlerim hergecem ağlardı .. içimdeki nefret isteksizin her geçen gün genişliyordu .istemezdim böyle olmasını ama tesellim yoktu .terkedişler,gözyaşları,nefret dolu gözler,öfkeler katletti yüreğimi .
ihtiyacım olan kişi ellerindi . ruh bildi başka bedenleri !
içimdeki onu hçbrzmn farkedemedi .. etmesinde zaten . ve şimdi o biri yalnız !
istese olabilir benimle ama isteksiz..anlatmaya çalştın bazı şeyleri ama gelmedi içimden dinlemek .. çnkü anlatıcakların yine ya bi masal ya da bi senaryoydu ..
nefes alışlarım,kalp atışlarım azaldı ..hissediyorum ..mezara doğru yol aldı düşlerim !beni seven çok az kşi kaldı..tekrar söylüyorum bunun tek suçlusu benim !
seni sevmek istedim ..sana ulaşmak istedim ve yaptım da ! ta kii sen içindeki hiç olmayan beni eksilerden silene kadar ! yani beni öldürene kadar ..hançer gibi o ses tonunu bana bağışlayarak .haykırışlarımı duydu herkes ! ağlayışlarıma izin vermediler !benimle birlikte acı çektiler !isyan ettiler sana !savaştılar seninle haberin yok ! sen takmassın hiç .. ilişkilerinin ardından gülersin ..hep böyle misin sen ?!şimdi içimde yaşayan bir ölü var .. koskocaman bir acı yığını içim.ürkek gözleryle bakıyor sana ! yanımda kal diyebilmen için nasıl fedakarlıklarım olurdu bilemezsin ! çok birşey istemedim tanrım senden !
ya onun kalbinde kalıcaktım
ya da ölümü göze alıcaktım ..
seni severken bil istemedin .
hayat aldı beni gömdü toprağın altına ve orda canlı bir bedenim .
değersiz .. nefessiz !
hayatım böyle sıfatsız devam edicekse bir nokta koymak beni güçlendirir .
şimdi gidiyorum adeta.. sonsuzluğa yol aldımm .. fahişelerle dolu hayatınız size kalsın ! pişmanlığım yok hiçbirşeye karşıt..çünkü sevdiğim biri bu kadar hain olmamalıydı ! benim sevdiğim adam sen değildin !
sen olmamalıydın ...
büyük bir ceza veririm sana ..!
beni benden alır.. seni sana gömerim !
.....

'' Siyahı severdim hep birde gece mavisini ''

kalem sercan da


PSİKOZ

Ölüm gerçekten korkutuyor mu seni?
Nekadarda zavallısın.
Dolapların kapaklarını kapatmalıyım.
Hep annem açıyor bunları. Neymiş "hava alıcak" mış.
Keşke hayvan olsaydık. Onlar aşık olmuyor ne güzel. Oysa ben daha yeni koşmaya başlamıştım ve küçük aptal bir kız çocuğu gibi düğünümü hayal ediyordum. Gelimin siyah bir gelinlik giymiş ve tepeden tırnağa herşey simsiyah.
Siyah, En sevdiğim RENK, onu renk değilde ton olarak kabul eden otoritele inat. Daha küçükken mavi olduüunu zannederdim ama siyah. Tüm kainat düzeni onun üzerine kurulu.
Lanet güneş batar ve gökyüzü siyah. Matem siyah, ölüm siyah, kadınlar siyah, Çöküntü psikoz u yaşayanların e büyük ilacı çikolata; hammaddesi siyah, en güzel makyaj siyah, en güzel kadın o makyjı yapan. Ve aşk... simsiyah!. Güzel bir rüya görürsün ve aptalca gerçek olmasını beklersin, olmaz.. Hayalkırıklığı; siyah. Kötü bir rüya görürsün moralin bozulur; siyah. Ama en güzeli hiçbir rüyanı hatırlamazsın, sadece karanlık; siyah.
Hafıza.. Çok iki yüzlü. Kötü şeyleri hemen unutuyoruz. Zorla kendini, zorla. Hatırlamaya çalış. Onlara ihityacın var. Çünkü gerçek herzaman kötüdür. Yoksa insanlar niye yalan söylesin ki?
Neden mi böyle düşünüyorum?
Anlatsamda anlamazsınki. Seninde başından birşeyler geçicek ve anlayacaksın. Şimdi sen o küçük beyninde "ne saçmalıyor bu" diye düşünüyorsun.
Dur dur bir dakika... Nereye gidiyorsun?
Kalbini mi kırdım?.... Kusura bakma ama bunu yaşaman gerekiyordu. Kalp kırıklığı beni anlamana yardımcı olabilir.
Eskiden sesler duyardım. "Beni kurtar, yardım et" gibi. Sonra anladımki sadece kendimle konuşuyormuşum. Ne acı.. Tam bir paranoya hali. Sürekli krtarılman gereken bir durumda olduğunu düşünmek. Ama ya gerçekten kurtarılmaya ihtiyacın varsa?
Sessiz ol bir dakika. Bak.... Bak bizi izliyorlar.
Bak!!
Kim bunlar? Beni çok rahatsız ediyorlar.
Birşey mor parmakları ve kararış tırnaklarıyla piyano çalıoyr sanki.
Burda!!
Kafamın içinde...
Beynimi beceriyor sanki..
Sana kimse "sorun sende diğil bende, sen daha iyilerine layıksın" demedi mi?
Bana demedi.... Sorunu hep bende buldular. Doğru söyle bunu yapanı öldürmek istemedin mi hiç?
Zaman... Evet görecelidir. Ama emin ol az kaldı. Dışarı mı çıkmak istiyorsun? O temiş havadan bir nefes daha mı katletmek istediğni? O zaman lüzumsuz akan hayat damarların kırmzı bir çıkış kapısı aç!
Ve sakın!!...
Sakın hoşçakalma....
Dolapları kapaklarını kapatmam lazım.
Hep annem açık bırakıyor bunları...

kalem sercan da


HUZUR

Ölümün parmak izleri kalmış bedenimde.
Soğuk ve bir okadar can yakıyor.
Sabahlar uzak artık, ışığı görmekse küçük bir ihtimal zaten isteyen de yok.
Sadece acı hakim günahkar bedenime.
Sadece acı arındırır seni;
Sadece nefret.
Bakışlarım hafif kayık,
Ve ölümüme intihar süsü vermek üzere ellerim.
Öne eğilmiş başım yüzümden akan şeffaflığın yanaklarımda süzülmesine tak engel.
Boğazımda düyümlenen bir şey var,
Hala çözemedim..
Duvarın dibine çökmüş kalmışım.
Ellerim iki yana açık,
Bacaklarım dağınık,
Vücudum sabit,
Hayallerimse kayıpolmuş.
Kafamın üzerindeki pencereden girense, sadece karanlık.
Boşalltığım birkaç şişe bile unutturamıyorsa
Neye yararki bu aşk?
Biliyorum biliyorum; artık imkansız bile değil bizimkisi.
Zaten ben de sabahları aç karnına içilen bi ilaç kadar istiyorum seni.
Ne olur sanki bir günde ağarmsın TAN;
SUlanmış şehrin sokaklarına.
Karanlığa okadar alıştımki.
Git!
Ne olorsun git!
Ne yazık ki seni untmamın tek yolu senden nefret etmek.
Görmemeliyim seni.
Mantıksız, istem dışı hatta saçmasapan;
Ama ayrılık işte...
Hem insan yaşarken öğrenmemeli, ölümün ne kadar güzel bir şey olduğunu,
Siyahı beyaza tercih etmemeli.
Sen ilktin biliyormusun?
Özür dilerim!!!
Yanlan söyledim...
Ama emin ol ilk olmanı isterdim.
Tüm ilklerimi sana saklamış olmak isterdim.
Asfalt bir yoldan geçip evime geldim bu akşam.
Evet, ölümün parmak izleri kalmış bedenimde.
Evet, ölümüme intihar süsü vermek üzere ellerim..
Ve evet... Acı, soğuk ve nefret...
Işık yok!....
Hoşçakal!.....

5 Kasım 2009 Perşembe

öyle kıymetli bir yağmurdu ki bu
damlalarını dahii saydırmazdı.
tıpkı benden gizlediğin gözyaşların gibi
hayat beklediğimden de zormuş demiyeceğim bu sefer
çünkü ben hayatı hiç beklemedim
bu dünyaya gelmeyi ben seçmedim
seçmezdim de !
ellerimle okşadığım yüzün birbaşkasının gölgesi olmuş
bu nasıl bi ayrılıktı !
we sen nasıl bir adamdın ..
ben sana küstüm hayat
uğraşma benimle,yol al..
içimin burukluğunu bilme sen
ben güçlüyüm korkak sen ol .
rolleri değiştirdik hayat
artık bütün kuralları ben koyuyorum
istemeyen çeker gider
ben kaybettim zaten çoğu şeyi
ama artık kaybedicek hçbirşeyim kalmadı sayende !
bugün sonkez baktı bana hayat
sonkez tanştık ...
ben Nur'dum
onun daha önce hiç duymadığım ilginç bir ismi vardı
oda işte bilmem ne !
mantıklı buldğum ruhum
hayatımı cehenneme çeviren şeyleri ciddiye alır,
akıl verirdi.
bazen de kendi elleriyle cehenneme çevirirdi
ve sanırım eve dönme saatleri ..
ayaklarım duvara zor yetiştiğinden
gögüsümden aşşağısı neredeyse duvara paralel duruyordu.
gözlerimi indirdim ve nefes alıp verirken inip çıkan gövdeme baktım.
ve zıplayarak yerimden kalktım
bir kedinin başını okşadım .
yola devam ettim..
eve yaklaştığımda karanlıktı
annem kapıyı açtı
'' nerde kaldın ? ''
çok sertti,herzamanki gibi
ben büyüdükçe onlar küçültüyo beni.
ama umrum değil !
ben başımın dikliğine bakarım !
yatağa sert bir şekilde fırlattım çantamı
avucumun içine su doldurup yüzüme vurdum .
aynaya baktım !!!
arkam da biri vardı .
varla yok arasydı.
hayalle-gerçek arası
iki gözümüde yumdum.
sonra göz kırptım aynadan
oydu ! ruhumdu benim !
eş ruhumdu !
ben tanırdım onu
bakışlarından tanırdım,kokusundan ..
kemikleri gözüken ellerinden
elimi uzattım dönmeden
'' ellerini ver ! ''
vermedi.. kızdım !
döndüm ..
yoktu, yok olmuştu ve bidaha hiç gelmycekti.
ve ben bunun bilincindeydim !
tekrar geçtim odama , annem kapıyı açtı !
'' açmısın ''
değilim derken ağlıyordum .
sakladığım yüzümü görmedi
görseydi eğer halim yoktu cevaplamaya .
'' ne oldu demeyin bana ya ! ''
bu aralar gerçekten konuşmaya ihtiyaç duymuyorum !
bayılmak istiyorum rahatlamak için..
bu bi cezamı tanrım !
beni bu şekilde mi cezalandırıyosun !
sevgilinin yüzünü görmek , o başkasınınken !
dokunamadan ona !
acı veriyordu,hemde çok !
o gece yerde yatmak istedim ..
cam kenarında !
defterim yerdeydi, sayfaları açık .
ve kalemim hala kayıp ..
hayalin gibi !
hayalet ruhum !
gitti, acısı kaldı...
aynaya baktığım yüz benim değil senindi.
demekki yılllarca aynaya baktığımda beni değil seni görmüşüm ben !
ben hayatımda iki adamı sevmişim..
biri imkansız diğeri ondan da !
acıtan sizsiniz içimi !
hadi onunla uzun sürmedi ama sen joker
herşeyi nasıl silebildin bu kadar çabuk ?!
susardın. bu sorularda hep susardın sen !
ben ilk defa kırılmadım bugün !
amacım yerini doldurmaktı!
başkasınıda sevebileceğimi kanıtlamaktı .
sevicektimde ben
İZİN VERMEDİNİZ !!!

kalem sercan da

Nefret!
Nefret!
Nefret!
İnsan dışkısı -bok- bakıyor gözleriniz..
Ve hepiniz inananamıyacak kadar yalancısınız..
Oysa ben sadece güzel bir gün, güzel bir saat, güzel bir an istemiştim aranızda. Çok geç artık. Bikere işlemiş içime hayat, kaçamıyorum!! Bıktım artık alınteriyle yarattıklarıma tecavüz etmenize.. Aşkımı, mutluluğumu, masumiyetimi o temiz çocukluğu becermenizden bıktım..
Siz...Evet siz!
Paslanmış beyniniz ve durmak bilmez iştahınız..
Evet işte tepeden tırnağa sizin eserinizim.
Tepeden tırnağa öfkeli..
Tepeden tırnağa saygısız..
Tepeden tırnağa Hayal kırıklığı..
Ben olamam sizingibi. Olmayacağım hiçbir zamanda.
Göç be dünya kahpe bedeninden..
GÖÇ ARTIK!!!
Seni öldüremem belki ama... belki kendimi.. belki belki...
Belliki cesaretimide aldın.
Gidemediğin yerde durmakta erdemdir.Gidemiyorum artık. Nolur kır ayaklarımı. Başka türlü batmaz bu gemi. Batır benide batırdığın hayallerim gibi. Batır benide diğer batırdığın hayatlar gibi..
aşk neydi ki
bir erkeğin kadına anlattığı palavra mı ?
yoksa karşılıklı aldatma hikayeleri mi ?
aşk neydi ki
bir sandalda öpüşmek mi sevgiliyle?
yoksa el elle gezmek mi farklı bedenlerle ?
aşk neydi ki
kadının tüm hayatını kaplayıp,
erkeğin masallar üzerine kurduğu bir roman mı ?
ya da tam tersi mi ?
aşk neydi ki
sahte yüzler tanımak mı ?
uğruna öldüğün sevgiliyi unutmak için
başkalarıyla olmak mı ?
o ki aşka ihanet etti
öyleyse asın onu !!
aşk buydu ki,
karşılıklı yaşanan ..
uğruna ölmeyi göze alabiliyosan
onu görmediğin her saniye özlüyorsan
bir tanrı bir o diyorsan
aşk buydu ve vazqeçilmezdi!
vazgeçtirildim ..
zorla kendini çaldın benden
beyinsiz düşüncelerine uydum.. ve çektim beni senden ..


RUHSUZDU..
evet bu şehri tam 4 yıl önce lanetlemiştim
ve önümüzdeki sene bu şehirden giderken
arkama dönüp bakarsam ki eğer
''yazık '' demeliyim ..
o otobüse binersem geri dönücekmiyim ?
bilmiyorum ..
en azından şimdilik düşünmüyorum
ruhum kanıyor hissediyorum !
sil gözyaşlarını daha yaşıyacağın çok güzel günler var diyor annem ?
saçmaladığını dşünüyorum bazen !
yaşamaksa eğer yaşadım
gördüğüm hayatın yalanları,sahte yüzlerse
fazlasyla gördüm
daha ne görücem söyler misin anne ?
kim varsa kaybettim.
gerçek yüzünü gösterdi bana hayat anne
sana gözstermemiş olabilir
ben herşeyimi kaybettim bari sen benden gitme !
bir odaya kilitlenmiş bir deli misali odamdayım yine .
4 duvara kapattım kendimi
haince zamanın geçmesini bekliyorum
öyle birşey ki bu boğazımda düğümlendi kelimeler konuşamıyorum
ağzımdan çıkan tek bir kelimeye bakıyor karşımdaki !
hele de öyle biri var ki ;
ben ona ruhsuz derim,ciğersiz derim ..
konuşsam kaldıramaz dilimin pasaklı küfürlerini,
sussam ölürüm !
tutamam gözyaşlarımı ağlarım.
ben ağlarsam o ağlar
biz ağlarsak istanbul !
zaten bu şehir ağlarsa gözyaşlarıma inat ağlar.
ben sinirlernirim,yalvarırım istanbula
- '' sus istanbul ağlama ! ''
siler gözyaşlarını istanbul !
şimşekler çakar gözlerinde..
benim gözlerim yanarken
ruhumun gözleri kıpkırmızıydı !
bir yaz mevsiminin ardından bir sonbahar..
bir sonbaharın ardından bir kış.
we kışın ardından gelen ilkbahara ne demeli ??
'' senin yerini kim alabilirdi peki ? ''
kaç kere sevebilirdim birbaşkasını
1
hayır
2
hayır
3
...
oysa ben sokaktaki köpeğide severdim
ama aşk başkaydı.. ve ömrümün sonuna kadar bi kişiyi sevdirirdi
bu suç kimindi ?
bu hayat kimin ?
önümüze koyulan seneryo kime ait ?
sana mı ??
bana mı ??
bize mi ??
hayır değildi !
bu soruya cevap veren susardı
izlerdi bizi
göktanrıydı ..
yeryüzü ve gökyüzü tapardı ona !
yalvarırdı ..
dudaklarım vardı benim kan kırmızı
cevapsız tüm sorulara cevap verebilirdim !
istemedin ..
sende benim yaptığımı yaptın
sustun !
konuşmalıydın oysa
haykırmalıydın bana
seviyorsan seviyorum
gidiceksen gidiyorum demeliydin .
fakat sen elindekilerin hçbrzaman değerini bilemedin ki
benimkini bilesin !
zaman bir uçurumdu senin ayaklarına dolaşan
beni içine çeken .
şimdi o çukurun en dibindeyim.
çığlıklarımı duyan yok
korkuyorum
burası tahmin ettğimden de karanlık
çığlıklarım yankılanıyor
kimsesizim !
bir okadar çaresiz !
geldiğin yerdi başladığım nokta
gittğin yerdi yokoluşum
!

soğudum artık dünyadan !

4 Kasım 2009 Çarşamba

kalem sercan da


Şeytan İzleri

Şeytan verdi yine ilhamı...
Bizi çizdim bugün bileklerime. Tek renk "kırmzı". Ne ışık var nede gölge.. İki çizgi attım karşılıklı. Sonra aralarına aşkı temsil eden derin kan çukurları. Sık sık darbeler ve karanlıkta birbirine kavuşan derin yaralar
Karanlık!...
Tıpkı gecem gibi...
Hiç ışık yok, loş bir mum bile.
Sonra seyrekleşti çizgiler ve arada bir bağ kalmadı. Jilet bile gitmez oldu ete, kayboldu çizgiler.. Tıpkı biz gibi. Biz diye birşey kalmadı, tıpkı çizgiler gibi.. Sadece kan ve duman. Gözlerim kızardı belki açlıktan, belki uyusuzlktan yada adı her neyse iişte...
Sadece izler kaldı tıpkı sen gibi...
Ve acı... Sadece acı...
Nefes almak zordu ama kolaylaştı. Bir anlık cennet gördü gözlerim. Belkide cehennemdi, gözler beyne yalan söyledi... Tıpkı sana her baktığımda bir melek gördüğümü sanmam gibi. Zaman diye birşey yoktu artık. Boşlukta sahipsiz kalmış duygular vardı sadece.. Ve tabiki o derin çizgiler. Hakkını yememek lazım çizgilerin, çok yardımcı oldlar ayrılığı anlamama ve nefret etmeme herşeyden. Zaten doğrusuda bu değilmi?
Karanlığa teslim olmuş ruhlarımızı sadece acı temizlemez mi?
Taki ruh kemikten çekilinceye kadar...

Ve ilham gider...
Yalan söylemiştir şeytan, kandırmıltır yine! Tüm renkler solmuştu zaten ve birdaha geri gelmezler.
Sadece kırmızı ve siyah..
Artık sadece kendinden nefret edebilirsin. Çünkü başka birşey kalmamıştır elinde..
Yaralarına bakarsın.. Şeytanın izlerine. Ona inandığın için kızarsın ve bir darbe daha atarsın kendin için.. Son ve diğerlerinden daha derin.
Özgür kalırsın, nefes almamana inat. Hayat boyu zaten hiç mutlu olmadın. Mutlu olduğunu sandıkların ise sadece yalandı...
Aslında hatadır herşeyi sana ve şeytana yüklemek. Ama insanız işte, hatalarımız var.
Hepimiz ölmeyi haediyoruz..
Sadece ölmeyi...!

kalem sercan da

İKİLEM
Bir kez daha oldu. Yine hiç bilmediğim, daha önce gelmediğim bir yerde kabus gördüğümü düşündürecek bir hışımla uyandım. Bu sefer simsiyah duvarları olan yarı boş ve çok soğuk bir yer. Buraya nasıl ve neden geldiğimi hatırlamıyorum. Belki de hiç bilmiyorum. Daha önce de 3-4 kere başıma geldi bu. Akşamdan çok içtim hiçbir şey hatırlamıyorum diyeceğim… İçmedim ki. Üstümdeki eski püskü battaniyeyi attım ve yavaş yavaş doğruldum. Tam şüphelendiğim gibi yine sol bileğimde yeni yaralar oluşmuş. Yaraların asilliğinden belli bunlar jiletle açılmış. Allah’tan fazla derin değiller. Ya kim yapıyor bunları bana? Karşıda duran masanın üzerindeki puslu aynada kendime baktığımda güçsüz, çökmüş bir adam gördüm. Bu kesinlikle ben değildim. Saçımı başımı düzeltirken montumun içinden bir fotoğraf düştü yere. Fotoğrafı yerden kaldırıp baktım. Çok garip . Bu fotoğrafı uzun zaman önce yırtıp atmıştım. O kızı görmeye tahammülüm yok. Hayatımın bir bölümünü altüst etti o. Beni çok güzel ama yalan bir hayalin içinde yaşattı ve sonra da öylece gitti. Giderse gitsin çok da umurumda… hem neden bu resim hala bende ki. Ucuz bir fotoğraf bu pozu verenden kaynakanıyor tabii. Aslında bana yararı oldu onun. Hayatta hiçbir kıza bağlanmaman gerektiğini anladım. Oyunu kuralına göre oynarsan kazanan sen olursun. Ben de öyle yaptım. Onu tek başıma unutamazdım. Bu yüzden karşı cinsten birini onu unutmak için feda ettim.şimdi bir başkasıyla mutluyum aslında.

İçinde bulunduğum rahatsız edici ve karamsar ortamı terk edip bildiğim bir yere ulaşana kadar yürümeye karar verdim. Bana ne oluyordu? Bir doktora falan mı gitmeliydim? Yok artık deli miyim ben? Ama ye öyleysem?

Sonunda… medeniyet! Tanıdık birkaç bina ve sokak. Buradan yolumu bulabilirim. Midemden geldiğini düşündüğüm bir ses bana acıkmış olabileceğimi hissetirdi. Deniz kıyısındaki banklara oturup, gözlerinin altında yaşadığı zor yılların izleri olan simitçiden aldığım simitle martı sesleri eşliğinde bir ziyafet çektim. Yok arkadaş yok… Yaşadığın şehirde deniz olacak.

Yorgundum. Sanki günlerdir uyumuyormuş gibi hissediyordum kendimi. Tam kalkma hevesindeyken ağlayan bir çocuk yanıma gelip oturdu. Neden ağladığını sorduğumda, gözyaşlarının yere düşen yarısı yenmiş bir elma şekeri için olduğunu söyledi. Cebimden çıkarttığım parayı eline iliştirirken ona “İyi tarafından bak. Elma şekerinin yarısını yemiştin zaten şimdi gidip kendine bir tane daha alabilirsin. Eğer o şekeri düşürmeseydin sadece bir tane yemiş olacaktın. Şimdiyse birden fazla yiyeceksin. Hatta şimdi git ve kendine en irisinden kıpkırmızı bir elma şekeri al.” dedim. Çocuk gülen gözlerle parayı alırken “sağol amca!” dedi ve koşan adımlarla yanımdan uzaklaştı. Ne amcası be üniversiteye gidiyorum ben velet. Çocuğun arkasından bakmak ve içimdeki tüm kötü sözleri dışavurmak güzel olabilirdi. Ve bir o kadar da gereksizdi. Onun yerine kız arkadaşımla buluşmayı tercih ettim. Aradım geldi. Dolaşıyorduk oradan buradan konuşarak. Ta ki hayatımın bir bölümünü siyaha boyayan dişi yaratıkla karşılaşana kadar. Bizi görünce anlam veremediğim bir sinirle yanımıza geldi. Ve bana bir tokat attı. Hemen ardından “sen ne biçim adamsın? Dün söylediklerine bak bugün yaptıklarına’’ gibisinden yine anlam veremediğim bir şeyler geveleyip gitti. Tam ilk şoktan kutuluyordum ki bu sefer kız arkadaşım bir tokat attı ve “pislik” deyip çekip gitti. Allah’ım ne oluyor böyle? Ne bu şimdi şamar oğlanına döndüm. Kafayı sıyırıyorum galiba. Ne yaptım ben dün hatırlamıyorum ki. İncil’in dediği gibi diğer yanağını da çevir. Giderseniz gidin be başka kız yok sanki.

İyice kafam karışmıştı eve gidip yatmaya karar verdim. Otobüs durağında bir kızla tanıştım. Güzel bir kız. Kız arkadaşım, ha özür dilerim eski kız arkadaşım birkaç gün sonra arayıp özür dilemeye çalıştığında bu özrü kabul etmemek için kullanabileceğim çok güzel bir kız. Ama kızmayın bana, ya ağlayan olursun ya da ağlatan. Bu oyunun kuralı ve bu kuralı ben koymadım.

Eve geldiğimde daha akşam bile olmamıştı, ama garip uyku çökmüştü üzerime öylece kanepeye uzandım ve salonun sıradan görüntüsü yerini tatlı rüyalara bıraktı.

***

Uyandığımda yattığım yerde olmadığımı fark ettim burası kendi evimdi. Ama ben dün ruh halime uygun siyah duvarları olan izbe bir yerde uyumuştum. Yattığımda akşamdı ve hala akşam… uzun zamandır güneş görmediğimi fark ettim. Uyandığımda ilk onun yüzünü görmek isterim. Bu yüzden elimi montumun cebine atıp onun fotoğrafını çıkarmak istediğimde yerinde olmadığını fark ettim çok garipti. Oraya koyduğumdan adım gibi emindim. Afyonum henüz patlamadığından kendime bir kahve yaptım. Kahvemi sigara yardımıyla yudumlarken aklıma yine o geldi. Beni öylece bırakıp gitmişti. Hem de ona deli gibi aşıkken. Bu yüzden ondan nefret ediyordum. Yani ona hem aşıktım hem de ondan nefret ediyordum. Zaten oluş zıt kuvvetlerin savaşı değil midir? Aşk ve nefret gibi. Yani nefret olmasaydı aşkın da bir anlamı olmazdı. Ondan nefret ettiğim için aynı zamanda kendimden ve dünyanın geri kalanından da nefret ediyordum. Benimkisi umutsuzdu biliyorum ama yine de aşktı. O her şeydi ve her şey de onu hatırlatıyordu. Ne zaman ağlayan bir çocuk görsem o gelirdi aklıma. Öyle çaresiz, öyle korumasız öyle ürkek ve ne zaman kedi kovalayan bir köpek görsem yine o geliyordu aklıma. Öyle saldırgan, öyle öfke saçan. Görmüş olduğum son yüz, tatmış olduğum son nefes hep oydu. İlk zamanlar onu unutmayı ve hatta bunun için başka birisini bulmayı düşündüm. Kendimle öyle çeliştim, öyle çeliştim; ama sonunda hep aşk ve nefret kazandı. Gerisi bol sigara dumanı, gözyaşları ve kan… evet , kan. Biliyorum biliyorum saçma gelebilir; ama canım öyle acıyordu ki bu acıyı dindirsin diye fiziksel acılara ihtiyacım vardı. İster korkmak deyin, ister kaçmak, isterseniz yenilmişlik koyun adını; ama o asil yaralar acımı biraz olsun azaltan tek şey. Ama bugün son, hepsi bitecek. Bugün aşkım sonsuzluğa ruhumsa huzura erişecek. Hemen öyle günah demeyin. Varlığımızı kanıtlayan nedir? Çektiğimiz acılar, mutluluklar. Kalp atışlarımızı hissetmemiz mi? Bunlar sadece algı. Algılara güven olmaz. Algılar yanıltabilir. Algılarla hiçbir şeyin varlığı kanıtlanamaz. Yani aslında yokum. Olmayan bir şeyi yok edersem ortada bir suç dolayısıyla günah da olmaz.

Yavaş yavaş doğruldum. Yatak odamda yatağımın altında duran küçük sandığı çıkarttım. İçimde dedemden kalma eski usül bilmeli bir ustura vardı. Bileme kayışının ucunu pantolonumun kemerine taktıktan sonra diğer ucunuda elimle tutup kayışı iyice gerdim ve enstrümanını ahenkle çalan bir sanatçı edasıyla usturamı biledim.

Eğer öleceksem bu onu gözlerinin önünde olmalıydı. Yağan yağmura aldırmadan şehrin ruhu kayıp sokaklarında yürürken, ayaklarım birden onun penceresinin altında duruverdi. Cebimden telefonumu çıkarttım ve onu arayıp pencereden dışarı bakmasını söyledim. İlk başlarda bunu hiçbir şey değiştirmeyeceğini ve eve gitmemi söylesede sonunda onu ikna ettim. Bense tam pencerenin karşısındaki köşeye oturmuş o karamsar ay ışığının yüzüme vurmasını bekliyordum. Pencereye çıkmasıyla birlikte bu gerçekleşti. Onu artık hiçbir söz, hiçbir koşul ikna edemezdi. Biz artık iflah olmazdık anlayacağınız. Pencereden “ne istiyorsun” dercesine bakan gözlerinin içine içine baktım uzun ve soluksuz. Sessizlik o kadar gürültülüydü ki bunu bozmak için “seni seviyorum” diye bağırmak geldi içimden. Hiç nefes aldırmadan aralıksız ateşe başladı “ne sevgisi be? Sen onu git sabah yanındaki kıza anlat” dediğinde bir şaşkınlık haline bürünmüştüm. Ne kızından hangi sabahtan bahsediyordu? Sabahı yaşadığım mı vardı sanki benim? Her günüm geceydi zaten. “ne kızı ne saçmalıyorsun sen?” dediğimde sadece “git!” dedi. Ve bununla beraber uyarı atışı denebilecek bir yara açıldı sol elimin avuç içinde. “ruh hastası defol git buradan” diye bağırdı. Bense sadece güldüm ve o asil yarayı kirletir gibi iyice oydum. “Allah belanı versin. Seni tanıdığım güne lanet olsun. Sevmiyorum seni.” Derken gözlerinden sızmaya başlayan gözyaşları ne kadar da yalan söylediğini gösteriyordu aslında. Bu güne kadar ayrıldıktan sonra bile bana hiçbir zaman “seni sevmiyorum” dememişti. Yalandan da olsa bu laf ağır bir hakaret gibi yüzümde patladı. Ve sonra bir yara daha… “yalvarırım git buradan dediğindeyse dibi gelmiş sigaramı kan akan avucuma bastım ve yağan yağmurla karışık bir tebessüm gönderdim. Nedense aşk deyince kırmızı, ölüm deyince siyah gelir akıllarınıza. Halbuki aşk siyah, ölümse en az yere düşen her damla kanım kadar kırmızıydı.

Yağmurun yeni dindiği bir sonbahar günüde ilk defa onunla beraber dışarı çıkmıştık. Ne pahalı bir restaurant ne de şık bir kafeydi gittiğimiz yer. O kadar kapılmıştık ki birbirimize bir kenar mahallenin ara sokağında sıvası dökülmüş bir merdivende bulduk kendimizi. Ve her şeyin yağmurlu bir günde başlaması gibi yine her şey yağmurlu bir günde bitiyordu.

Son bir darbe… ve ne akan kan umrumda ne de gözümün yavaş yavaş kararması. Ama o kadar kolay olmadı. Birden öyle bir korku sardı ki bedenimi tahammülü zor, tarifiyse imkansız… ya onu bir daha göremezsem?

kalem sercan da

masumiyetin kadar kusursuz olabilseydi keşke gözlerim. We keşke kendini birkez benim gözlerimden görebilseydin. Kavramlar birbirine karışır sensiz birgünün ertesinde; aşk- özlem- umut- umutsuzluk... Nesneler nefesinden gelen rüzgarla dağılıverir; sigara dumanı- gözyaşı- kan... Bir an seni yaşasam, sen olsam sensizliğimde. Bir an hiçkırtmasam gözyaşlarımla zehir solan nefesimi. Öyle delidolu, öyle özgür, öyle birden patlatki yanağıma tokatını, bir anda yapışıvereyim karamel kokan dudaklarına...
kimsesiz bir insandı bana doğru koşan
ne için,neden dünyaya geldiği bilinmeyen zawallı bir warlıktım
içimdeki çocuğa kelepçelenmiştim yıllar önce
o ağlardı biz ağlardık ..
gülerdi bazen gülerdik .
neye güldüğümüzü ne için güldüğümüzü
bilmeden dewam ederdi gülümsemeler
ayakları wardı ben olmadığımda odamda gezinirdi
birde kimsenin dokunmadığı elleri.
düşünürdüm çünkü hayallerim wardı gerçekleşmeyen .
gözleri wrdı geceden de karanlık
birde özlem wardı unutulamayan sewqiliye
içimde heyecan wardı belkilere nazır .
birde ardı arkası kesilmeyen gözyaşları
felaketim olmuştu gidişin !
we birdha kaldıramazdım, kabullenemezdim
gidişleri

edemezdim !
ben bazı şeyleri erken yazmak istedim !
12 kasım 05-09

herşey biter ...

bitmesinin taraftarı olmadan hemde .
benim için üzüldüğünü sandığım bikaç bişi beynimde
bile yer almıyor artık .
bunun tek sorumlusu benim !
bide kocaman sewdiğim joker !
ondan sonra hiçbirşey rayına oturmadı .
oturmasını istemedim belki de blmiyorum .
ölüm mü kawuşturur bizi sanıyosun
bak bi qün daha bitti ölmedik
ne sen nede ben ..
saatler yaklaşıyo ..
saat 12 yi wurunca ..
bendeki sen içimden birkez daha kopucaksın .
we ben yine qöz yumucam sensizliğe ..
frkndamsn bilmem ama bndan önceki aynı buqünde .
yine ayrydık seninle .
we sen bi yazı yazmştın bana .
içim parçalandı ama hisset istemedim .
çnkü bylesi dha iyiydi ikimiz içinde .
yalnzlığıma kawuştuğum biqün daha !
buqün de ölmedim joker ..
we tahmnmce sen de.
yine kawuşmak imknsz !
en azından bi qün dha qeç kaldk ölüme !
sadece içimde saklandın buqüne kadar.
her solukta duydum seni .
yanımda olsaydın eğer
yeniden doğuşunu kutlıycaktık bazı şeylerin.
4 sene önceki bugün gibi
belki çok uzaktayım senden
ama içimdeki seni yok etmesine sebep değil bu mesafe.
parmağmda hala o yüzüğün izleri..
baktıkca o boşluğa parçalamak istiyorum ellerimi
sewqilinin dokunamadığı ellerim.
sensizken hçbr anlamı yok avuç içlerimin.
yokluğunda hçbrşyn olmadığı gibi.
bu gece güneş doğacakmı
gün aydınlanacak mı bugün
bu kahrolası gece bitecek mi?
we o sabah seni bana getirebilir mi ki?
getiremez değil mi?
biliyodum bu şehrin yüzüme wurduğu o yalan rüzgarı
bi anlamı yok bu şehrin,uçan martıların,mawi denizin
we sensiz benin hiçbir anlamı yok !
ruhta bitermiş herşey .
benim tanıyamadığım, senin ruhunda !
bir meleğin dünyaya gelmesiyle başladı belliki hayat
bana armağan edilen melek sendin gökyüzünden
we hislerini kaybettin.
ağlamak için gözden yaş mı akmalı ?
oysa benim ruhum ağlardı
hisedemezdi kimse .sadece benim içimi acıtırdı
yorgundu düşlerim
sadece hayallerimde yaşıyordun artık
hayaldik eskisi gibi
ruhum o masum yüzünü şeytana bulaştrdğn günden beri
acı çekmekteyim
herşey bu kadar erken bitmemeliydi
söylenecek o kadar söz wardıki yutkunduğun
ya sen çok erken geldin bana
yada ben çok geç kaldım sana
seninle yeniden doğuşumu kutluyorum bak !
bu sefer acı çekerek
bu sefer ağlayarak !
eskiden hissederdn ağladığımı .
şimdi ne anlamı wr uğruna akıttığım gözyaşlarımın.
ömür bu biter gün gelir.
o hayalini kurduğun bu masala nokta koyacaksın
benim tanıdığım sen ..sen değildin !
ama özledim gerçekten çok özledim
sahip çktğn herzaman arksnda durduğun aşkını özledim
uzaktan gelişini seyretmeyi.
ağlamayı birlikte .
sen hep özeldin we tüm özelliğini kendi ellerinle kaybettin
senden tek isteğim ömrün boyunca mutlu ol,güçlü ol
sahip çık kendine .
beni sorma sakın
ben çok zor alştm sensizliğe ama sonucunda alıştım
çok güçtü belki ama başardım .
ruhum .
4 yıl önceki buqün
tanıştığımız gün.
hayat bulmştm tekrar ama bitti
yapıcak hçbirşy yok
yaşananlar gerçkten güzeldi
we asla keşke olmasaydı demiyorum !
çok şey aldım senden
destek oldun bana,buqünlere kdr yokluğunu hç hisettirmedin bana
hep ödüllendirdin beni aşkınla .
ogünleri çok iyi değerlindirdim seninle
çünkü bilincindeydim asla geri gelmeyecekti !
ömrüm ..
şimdi ayrı olmasaydık
yine eskisi gibi bu anı paylaşsaydık .
ilk buluşmamız gibi heyecanlı ..
uzatmadan daha fazla .
çünkü anlatılıcak çok güzel şeyler yaşattın bana
herşey için çok sağol ..
werdiğin en son ödül içinde canın sağolsun ..
yaşanması gerkenler yaşandı deyip dönüyorum
bana baktın ben ağladım
we sonkez baktın ben hıçkırıklara boğuldum
we hiçbirzaman bulamadım kendimi
bulmakta istemedim ...


herşey dilediğince olsun ..
birdhaki bu tarihe kadar hoşçakal
..........................................................